Tüketici Haykırıyor; Artık TÜKETEMİYORUZ, çünkü TÜKENDİK.
Tüketici Örgütleri Konfederasyonu (TÖK) Genel Başkanı Fuat Engin enflasyon rakamlarının açıklandığı ilk 6 ay sonunda TÖK-AR tarafından yapılan ilk 6 aylık araştırma sonuçlarını değerlendirdiği yazılı açıklamasında,
2022 yılının ilk 6 ayında, 4 zincir marketten 22 adet temel tüketim maddesiyle ilgili her ay düzenli olarak fiyatların kayıt altına alındığını, gerçekleşen fiyat artışlarının ölçüsüz bir biçimde artarak devam ettiğini, bu durum karşısında tüketicinin artık temel gıda maddelerini bile tüketemediğini belirterek içinde bulunulan durumun kabul edilemez olduğunu, giderek fiyat artışlarından kaynaklı alım gücünün her geçen gün daha da fazla azalmaya devam ettiğini tespit ettiklerini zaman geçirmeden gerekli önlemelerin alınarak öncelikle tüketicinin alım gücünün arttırılmasını ve fiyat artışlarına DUR denilmesinin gerekli olduğunu, aksi durumda tüketicilerde beslenmeden kaynaklı sağlık sorunlarının daha da boyut kazanacağını belirtti.
Basına ve Kamuoyuna;
Artık TÜKETEMİYORUZ, Çünkü TÜKENDİK
Ülkemizde kontrol edilemez bir biçimde yaşanan fiyat artışlarını başta akaryakıt ürünleri ile doğalgaz ve elektriğe yağılan insafsız zamların tüm üretim ve tüketim süreçlerine olan olumsuz etkileri olduğu açıktır.
Ocak-Haziran 2022 dönemine baktığımızda;
Benzin 12,31 TL den, 27,52 TL na çıkarak yüzde 124 oranında artmış,
Motorin 11,45 TL den, 29,95 TL na çıkarak yüzde 161 oranında artış göstermiştir.
Enerji tüketimi, 01.06.2022 tarihinde yapılan %15’lik mesken ve %25’lik mesken dışı elektrik zamlarıyla birlikte yılın ilk yarısında elektriğe yapılan toplam zam oranının mesken düşük kademe için %57, mesken yüksek kademe için %136; iş yeri düşük kademe için %111, iş yeri yüksek kademe için %181 oranlarında fiyat artışı olduğu gerçeği ile yüzleştik.
Doğalgaz da ise, 6 aylık sürede yüzde 62,5 oranında zam yapılmış olup, tüm bu enerji ürünlerine yapılan zamların iğneden ipliğe tüm tüketim maddelerine yansıtılmasıyla tüketiciler cehennem azabını yaşamaya başlamıştır. Tüm bu olumsuzlukların konut kira-satış fiyatlarına yansımasıyla da toplumsal anlamda psikolojimiz alt üst hale gelmiştir.
TÜİK in Haziran 2021 de açıkladığı yıllık yüzde 17,53 enflasyon oranı Mayıs 2022 de yüzde 78,62’e çıkmış olup, Haziran ayında bir önceki aya göre yüzde 4,95, yılbaşına göre de yüzde 42,35 olarak açıklanmıştır. Bağımsız enflasyon araştırma grubu ENAG ın Mayıs 2021 de açıkladığı yıllık yüzde 48,48 enflasyon oranı Haziran 2022 de yüzde 175,55’e çıkmış olup, Haziran ayında bir önceki aya göre yüzde 8,31, yılbaşına göre ise yüzde 42,35 olarak açıklanmıştır.
İki ölçüm arasındaki fark ister istemez TÜİK in açıklamış olduğu enflasyon oranlarını tartışmaya açmış ve önemli ölçüde güven sorunu yaratmıştır.
Tüketici Örgütleri Konfederasyonu araştırma merkezi (TÖK-AR) yaptığı çalışmayla, özellikle son bir yılda tüketicinin yaşamını olumsuz etkilemeyi sürdüren fahiş fiyat artışları, her geçen gün boyut kazanarak alım gücümüzü yer ve yeksan etmiştir/etmektedir. Yarınımızdan ve çocuklarımızın geleceğinden kaygılıyız.
Ocak-Haziran/2022 döneminde, 4 zincir markette her ay düzenli olarak izlemeye aldığımız 22 çeşit temel tüketim maddesinin fiyatlarını kaydederek fiyat artışlarının dur durak bilmeden ve nasıl bir artan hızla devam ettiğini tespit etmiş bulunuyoruz.
Ülkemiz de tüketicilerin olmazsa olmazı olan temel gıda maddelerinin fiyatlarındaki yılın ilk yarısında (6 ay) tespit ettiğimiz bazı temel ürünlerin fiyat artışlarına baktığımızda, Kaşar peyniri % 173, Patates % 138, Kuru Soğan % 151, Sucuk % 191 Su % 126, Şeker % 116, Ekmek %100, Süt % 92, Bulgur % 80, Tavuk % 83 oranında arttığının ortaya çıkmasıyla birlikte aşağıda yer alan listede bulunan diğer temel ürünlerde de fahiş oranda artmaya devam etmiştir/etmektedir.
Dur durak demeden devam eden fiyat artışlarıyla tüketicinin aklıyla dalga geçilmektedir.
2021 yılında olduğu gibi 2022 yılında da yapılan haksız ve fahiş orandaki fiyat artışları hayatımızın her noktasına nüfus ederek paramızı pula çevirmiş ve tüketiciler olarak alım gücümüzü yok etmiştir.
Çalışan ve emekli tüketiciler olarak temel sorunumuz maaşımızın/gelirimizin ne kadar olduğu değildir. Temel sorunumuz, söz konusu maaş ya da gelirimizle, Temel gıda maddeleri+Kira+ Faturalar+ Ulaşım gibi zorunlu giderler başta olmak üzere temel ihtiyaçlar karşısındaki alım gücümüzdür. Ancak, maaş ve gelire yapılan artış öncesinde ve/veya hemen sonrasında yapılan zamlarla geri alınmaktadır.
Tüm bu yaşananlar karşısında ülkeyi yönetenlerin enflasyonla mücadele ediyoruz iddiası ise gerçekliğini yitirmiştir.
TÜİK ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi, haziran ayında bir önceki aya göre yüzde 6,2 oranında azalan endeks, önceki ay 67,6 iken, Haziran ayında 63,4 olmuştur. Bu sonuç Cumhuriyet tarihinin en düşük oranıdır.
Tüm bu olumsuz gelişmeler sonucu ortaya çıkan ağır yükün altında her geçen gün daha da ezilen asgari ücretli ve emekli tüketiciler geldiğimiz noktada artık belini doğrultamaz duruma gelmiştir.
Kredilerden, kredi kartlarından ve diğer borçlanmalardan kaynaklı geriye dönülemez bir sürece girilmiştir. MB ve BDDK nın kendilerince aldıkları önlemlerin ise çözüm üretmediği de ortadadır.
Bu durum yoksulluğunda ötesine geçerek alım gücü düşen tüketicinin beslenmeden kaynaklı sağlık sorunlarının boyut kazanmaya başladığı günümüzde hastanelerin randevu sistemlerine yansıdığı görülmektedir.
Sosyal hukuk devleti olmanın gereği olarak, Anayasanın 172. Maddesi ile Evrensel Tüketici Haklarından, Tüketicilerin temel ihtiyaçlarının karşılanması hakkı ile ekonomik çıkarlarının korunması, zararlarının karşılanması haklarına ilişkin en uygun önlemleri almak ülkeyi yönetenlerin en temel görevlerden olmak zorundadır.
Açlık sınırının 6.319,00 TL na ulaştığı bu dönemde Tüketicinin bahanelere değil acilen kalıcı desteğe ihtiyacı olduğunu biliyoruz ve yaşanan sorunlara hızla çözüm üretilmesi gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz..
Yaşadığımız ağır sorunları hayatın gerçekleriyle ve somut verilerle dile getirmeye de devam edeceğiz. Artık sözün bittiği noktadayız. Zamların zulmüne zaman geçirmeden son verilmelidir.
TÖK olarak, temel ihtiyaçlar konusunda tüketicinin ekmeğine aşına soğuk su katanları ve buna göz yumanları uyarıyoruz!…
Değişik bahanelerle iğneden ipliğe yüksek oranlı zamlar yaparak, tüketicinin ekmeğine, aşına göz koyanlar nedeniyle bırakın lüks ihtiyaç maddelerine ulaşmayı, “Temel gıda maddelerine artık erişemiyoruz”
Ülkeyi yönetenlere sesleniyoruz ÜRETİCİDEN – TÜKETİCİYE uygulanacak politikalarla ilgili etkili bir düzenleme yapılarak hayata geçirilmelidir.
ARTIK TÜKETEMİYORUZ; ÇÜNKÜ TÜKENDİK